RESTORASYONDA KULLANILAN BOYALAR
TABİİ BOYALAR;
Yazı icat edilmeden öncede insanlar mağara ve kaya yüzeylerine hayvan figürleri ve çeşitli semboller çizerek anlatmaya çalışmışlardır.M.Ö 3000 yılına tarihlenen resimler mevcuttur. Bu da çeşitli tabii maddelerden elde edilen boyaların çok eski tarihlere kadar uzandığını bizlere göstermektedir. Doğal boyalar 4 grupta elde edilir.
KAYNAKLARINA GÖRE 4 GRUPTA İNCELENİR:
1-) renkli kaya ve topraklardan elde edilen toprak boyalar.
2-) bitkilerden elde edilen boyalar ve kök boyalar
3-) hayvanlardan elde edilen boyalar
4-) madenlerden elde edilen boyalar
1) TOPRAK BOYALAR:kaya ve taşlardan elde edilen boyalar kırmızı tonları ve kızıl renk topraktan elde edilir. Aşı boyada topraktan elde edilmektedir. Kayalar dövülür toz haline getirilir,ve tabii renklerine ayrılarak kullanılır.
2) BİTKİLERDEN ELDE EDİLEN BOYALAR:bazı bitkilerin tümü boya için kullanırken bazılarının belirli kısımlarından yararlanılır. Böylece bitkiler üç grupta incelenir:
a- çiçekler, yapraklar, tohumlar.
b- lacivert ve mavi renkler: önceleri çivit otundan daha sonraları ise indigo bitkisinin yapraklarından elde edilmektedir. Yıldız çiçeği ,iris,kaynar otu, papatya, gibi çiçeklerden sarı renk elde edilir.
c- dallar ve kabuklar:kızıl ağaç kestane ,kızılçam gibi ağaçların dal ve gövde gibi kabuklarından kahverengi renk elde edilmiştir.
3) HAYVANLARDAN ELDE EDİLEN BOYALAR:
mor ve eflatun renkler elde edilmiştir .murex, purpura adlı iki kabuklu deniz hayvanının salgı bezlerinden elde edilir. Kırmızı böceği denilen böcekten kırmızı renk elde edilir. Hayvansal boyaların elde edilebilmesi güç olduğundan pek kullanılmamıştır.
4) MADENLERDEN ELDE EDİLEN BOYALAR:
Sarı renk potasyumdur, kromat ile arsenik sülfürden elde edilir. Beyaz renk kurşun korbanatın tabiattaki doğal şeklinden elde edilir. Mısır mavisi de kireç ve bakır tozu karışımından elde edilir. Siyah, kömür tozundan, yanmış kemik isinden ve hat sanatında kullanılan, kandil yağı isinden is mürekkebi elde edilir.
TABİİ BOYALARIN HAZIRLANMASI:
Tabiattan çeşitli şekillerde temin edilen bu ham maddeler bir takım işlemlerden geçerek boya ham maddesi haline getirilmiştir ilk insanların dövülmüş renkli toprakları iç yapı ile ezdikten sonra kemik borularla püskürterek duvarlara resim yaptıkları tahmin edilmektedir. Doğal boyaların kullanıldığı dönemlerde günde 5 ila 10 kg. boya hazırlanabilmektedir. Bu işlemle düz taş yada mermer üzerine yapılan boya sıvama bıçağı olarak kullanılan müşterek adı verilen basit bir aletle yapılırdı. Ezme işlemi devam ederken bir yandan da su ilave ediliyordu.
Boya iyice ezildikten sonra ilave edilen su ile eritilen bu toprak boyaların uzun süre dayanabilmesi için boyama sırasında içine yumurta sarısı ilave edilir böylece boya parlaklık kalıcılık ve hafif bir kabarıklık kazanmış olur. Yumurta sarısı çabuk kuruduğundan az miktarda hazırlanır. Yapıştırıcı özelliği katmak için arapzamkı, tutkal ve kitre katılır. Bu işlemlerin güçlüğü nedeniyle 18, yüzyıldan sonra tutkal kullanılmıştır. Daha önceleri arapzamkı kullanılıyordu. Tutkalın miktarı önemlidir fazla olursa boyada çatlamalar, oluşur.
Tutkal suyuna parlaklık katmak için saf pekmez ve üzüm suyu karıştırılır. Tabii boyalar elde edilirken elde edilen madde önce suyla kaynatılır ve içine arapzamkı ve kitre karıştırılır karışım kıvama geldikten sonra içine çinko tozu bezir yağı ilave edilir. Elde edilen boya kullanıma hazır hale getirilir.
Kalem işi restorasyonu farklı usullerle yapılır. Bazı örneklerden çatlak ve bozuk renkler önce macun sürülerek düzeltilir ve bunun üzerine bir sıra alçı veya üstübeç astar sürülür. Nakışlar yada süslemeler bu işlemlerin üzerine tutkallı boya ile yapılır astar işlemi daha çok Ankara ve çevre camilerinde görülür. Beylikler dönemi camilerinde de uygulanmıştır. Bazılarında bezir yağıyla zemin düzenlenir nakışlar zemin üzerine uygulanır. Bu süslemeler önce güvercin kanadından çıkarılan samur ve üç aylık kedinin ense tüyü ve atkuyruğundan alınan kıllarla yapılırdı.
KALEM İŞİ:
Binaların iç duvarlarını, kubbelerini ve tavanlarını sıva, ahşap taş, bez, ve deri gibi malzeme üzerine renkli boyalar (toprak yada kök boyalar) bazen de altın varak kullanılarak ince kıllı kalem tabir edilen fırçalarla yapılan nakışlara kalem işi denilir. Bu nakışları yapan kişiye kalemkar, projeyi hazırlayan kişiye nakkaş denir. Teknik açıdan kalem işlerini 4 gruba ayırıyoruz
1-) sıva üstü kalem işi
2-) ahşap üstü kalem işi
3-) taş ve mermer üstü kalem işi
4-) deri ve bez üstü kalem işi
1- SIVA ÜSTÜ KALEM İŞLERİ:
klasik mimari eserlerimizin hemen hemen hepsinde uygulanan bir tekniktir. Bu teknikte kalem işinin uygulanacağı zemine önce kireç badanası yapılır. Süslemelerin yada nakışların yapılacağı zeminler ölçülüp bölümlere ayrılır önceden kağıtlar üzerine hazırlanan desenler iğne ile delinerek kalıp haline getirilir ve özel bir kömür tozu ile tamponlanarak desen zemine geçirilir. Boyandıktan sonra en son olarak kontörler çekilir. Klasik kalem işleri 2 boyutludur. Işık - gölge yoktur kullanılan malzeme iyi olursa ve dış etkenlerden korunursa kalıcı olur.
2-AHŞAP ÜSTÜ
sıva üstünden sonra Osmanlı döneminde çok uygulanmış olup 4,5 asırlık çok eski örnektir hiç restore edilmeden günümüze gelmiştir sıva üstüne göre daha dayanıklıdır bunun nedeni dış etkenlerden sıva üstüne göre temas halinde olmaması başka bir sebebi de nakışların üzerine çekilen bir sır tabakasıdır bu işlere de lake işlerde denilebilir sır tabakası inceltilmiş bezir yağı ve verniktir Mimar Sinan işlerinde ve hünkar mahfili ve müezzin mahfili tavanlarında görülür bu çalışmalarda altın varak bolca kullanılmıştır.
3-TAŞ VE MERMER ÜSTÜ KALEM İŞİ:
Bu teknikte kullanılan boya malzemesi tutkallı ve yağlı boya türündedir sıva üstü tekniğinde olduğu gibi çalışılır mermer üstü çalışmalarda altın varak kullanılır sıva üstü çalışmaya göre daha zor bir tekniktir özel ve daha çok bir zaman isteyen bir tekniktir.
4- DERİ VE BEZ ÜSTÜ KALEM İŞİ:
Ahşap konstrüksiyon üzerine çakılan kaplama tahtaları üstüne deri veya keten bezinin gerilerek bir tuval teşkil etmesinden sonra keten bezinin gerilerek bir tuval teşkil etmesinden sonra kalem işinin uygulanmasına geçilir kullanılan malzeme genellikle yağlı boya veya tutkallı boyadır 16,17 yüzyıllarda örnekleri görülmektedir 18,19 yy.’da daha çok kullanılmıştır.
AŞI BOYASI:
Özellikle tarihi ahşap yapıların cephe boyası olarak kullanılan aşı boyası, Osmanlı Beziri, Oksit Sarı, Kırmızı Aşı, ve Neft karışımıyla elde edilmektedir.