Sanatçı konuşmaz, eseri konuşur
Dünyanın en iyi restoratörlerinden biri olan, cilt sanatının duayenlerinden Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Cilt Ana Sanat Dalı Öğretim Görevlisi İslam Seçen, İSMEK Üsküdar Türk-İslam Sanatları İhtisas Merkezi’nde sanatının inceliklerini anlattı. Sanatın rüyasını görmeden sanatta ilerlenemeyeceğini, bunun da insanın bütün benliği ile kendini işine vermekle mümkün olabileceğini belirten usta, sabrın çok önemli olduğunun da altını çizdi. Cilt sanatının zor bir sanat olduğunu söyleyen Seçen, “Modern sanatı herkes öğrenebilir, ama klasik sanat öyle değil. Cilt deyince kapak işte deyip küçümsüyorlar, çoğu öğrenci merak sardı, ama sonu fiyasko oldu, kaçıp gittiler. Bir altın ezmesi iki saat olunca sabredemediler. Sanatın detayları çoktur. Güzellikler geniş zamanlarda çıkar ortaya. Hem sanatçı az da konuşur. Büyük sanatkârlar dikkat edin hiç konuşmaz, konuşmayı da bilmem zaten, eser konuşur” dedi. Cilt sanatı Cilt sanatının tarihinin çok eskilere dayandığı biliniyor. Her bir cilt, döneminin mücellitleri tarafından, büyük bir sanat ve ustalıkla meydana getirilmiş birer sanat eseri. Kitap sanatlarının ilk dönemlerinde kapak yüzeylerine uygulanan süsler, basit demir ve/veya kemik malzemeler kullanılarak elde edilen geometrik desenler. “Şemse cilt, cihar-guşe cilt, zerbahar cilt, lake cilt, işlemeli cilt, yazma cilt, şükufe cilt, sedef kaplama cilt, murassa cilt ve yaldız baskı ciltler, Osmanlı döneminde kullanılan süsleme teknikleri. Toplumdaki teknoloji geliştikçe bu uygulamalı sanatları da etkilemiş malzeme çeşitliliğini artırmış. (iha)
kaynak;kalemguzeli.net